yukarı çık
     

ÇOCUKLARA MATEMATİK NASIL SEVDİRİLİR?

Her anne-baba çocuğunun matematiği sevmesini ister. Aslına bakılırsa matematik sevgisi önce evde başlar.  Nasıl dediğinizi duyar gibiyiz. Çocuğun matematik ile tanıştığı ilk andan itibaren bilinçli hareket etmek burada önemli. Science dergisinin araştırmasına  göre, çocuklarla beraber matematik oyunu oynamak, onların ders başarısını yükseltiyor. Peki bunu nasıl yapacağız?

 OKUL ÖNCESİNDE YAPILABİLECEKLER

 Okul öncesi dönemde çocuklara şekiller ve sayılar ilginç gelir. Bildikleri kadarıyla ağaçları sayarlar, kuşları sayarlar, oyuncaklarını sayarlar. Ama okula başladıklarında aynı heyecanı duymazlar. Çünkü çocuklar 2+3:? sorusu yerine saksıda kaç çiçek var, evine giderken kaç merdiven çıkıyorsun, tabaktaki beş elmadan ikisini yersen kaç kalır? gibi sorulardan hoşlanır. Bu tür sorular onların somutla bağlantısını güçlendirecektir.

Okul öncesi çocukları matematiği sevdirmenin en pratik yolu matematiğin hayatın içindeki yerini fark ettirmektir.

Sağ Elimde 5 Parmak

Sağ elimde 5 parmak

Sol elimde 5 parmak

Say bak say bak say bak

1-2-3-4-5

Hepsi eder on parmak

Sende istersen say bak

1-2-3-4-5-6-7-8-9-10

Bu şarkıyı çocukla birlikte söyleyerek onun el ve ayak parmaklarını saymak eğlenceli olacaktır.

Evdeki veya etraflarındaki geometrik şekilleri bulmalarını isteyebilirsiniz. Üçgen, kare, dikdörtgen bulma oyununu ailecek oynayabilirsiniz. Bu şekillerden oluşan resim çizmelerini isteyebilirsiniz. Oyuncakları kümelere/ gruplara ayırabilirsiniz. Büyük-küçük, uzak-yakın, altında-üstünde gibi oyunları eşyaları kullanarak oynayabilirsiniz.

 OKUL ÇAĞINDA YAPILABİLECEKLER

 Çocuğunuzla sık sık sayılar üzerine konuşmalısınız. Cümleleriniz  sayısal, nicel ve mantıksal ifadeler içermeli. Söz gelimi herkesin kahvaltıda 2 dilim peynir yediğini söyleyin. Masada 3 kişiysek toplam kaç dilim peynir yemiş oluruz, deyin. Başlangıçta cevabı kendiniz verebilirsiniz. İlerleyen günlerde biraz daha geliştirerek devam edin. 1 dilim peynir 5 gram ederse iki dilim peynir 10 gram eder. Peki 3 kişiysek toplam kaç gram peynir yemiş olmamız gerekir, gibi ifadelerle çocuğunuzun düşünmesini sağlayın.

 Çocuklarınıza verdiğiniz harçlıkları nasıl kullanmak istediğini konuşabilirsiniz. Almak istediği bir şey varsa bu parayı biriktirmesi için kaç aya ihtiyacı olduğunu düşündürmeye çalışabilirsiniz. Bozuk paraları sayıp, kumbaraya atmasını sağlayabilirsiniz. Pazara veya markete gittiğinizde  etiketlerin üzerinde yazan sayıları okumasını isteyebilir, alacağınız ürünlere ne kadar para vermeniz gerektiğini hesaplamasını isteyebilirsiniz.

Basketbol gibi sayı içeren spor müsabakalarındaki sayıları hesaplamasını isteyebilirsiniz.

Benzin istasyonundaki göstergelerden kaç litre benzin aldığınızı söylemesini isteyebilirsiniz.

Monopoly, tombala gibi oyunları birlikte oynamak matematiğe olan ilgisini pekiştirecektir.

Çocuğunuzla yaptığınız kek, kurabiye gibi yiyeceklerin malzemelerinin ölçülerini beraber ayarlayabilirsiniz.

Onlarla yaşına uygun matematik ile ilgili filmler izleyebilirsiniz.

Bir ay için ev bütçesini yönetmesini istemek oldukça ilginç olacaktır.

Burada asıl önemli olan çocuklara matematik öğretmeye çalışmak değil, hayatın içindeki matematiği çocuklara göstermiş olmaktır.  Sözü Sokrates'e bırakıyoruz:

 "Öğrencilerinize bir şey öğretmeyin, onların düşünmesini sağlayın. Çünkü onlar düşünmeye başlarsa zaten kendi çabaları ile öğrenirler. Ve bir çaba sonucu öğrenilen bir bilgi, en kalıcı bilgi olur. Asla silinmez."